“Karanlığa küfretmektense bir mum da sen yak”

12 Mart 2008 Çarşamba

Zindan Şehirler


BİR YABANCI GİBİYİM, YAŞADIĞIM BU ŞEHİRDE,
ESKİ YOLLAR ÇIKMAZ SOKAK, GEÇİT YOK HİÇBİR YERDE.
OYSA GÜLÜM NE İZLER BIRAKMIŞTIM TOPRAĞINA, TAŞINA BU ŞEHRİN.
KOVULMUŞ YIĞINLARIN NABZINDAN ZULÜMLERE DİRENMEK.

YAŞAMAK, TEK BOYUTLU RESİM GİBİ
SOKAKLAR ESİR KAMPI, YIĞINLARDA İHANET
BEN CİHAD EHLİYİM GÜLÜM ÖLDÜRÜR BENİ BU ŞEHİR
KORUNMAK, PAMUKTAN ELBİSELERLE ATEŞE DALMAK GİBİ
TUT SANA UZANAN ELLERİMDEN, ÖĞÜTMESİN BENİ BU ŞEHİR
SAY Kİ YENİ BİR ZİNDAN BANA, YENİ BİR TUZAK BU ŞEHİR
YAŞAMAK BEYNİMDE ZİNCİR, HÜRRİYET BOYNUMDA HALKA

"Tebessümler bile iğreti bu kokuşmuş şehirlerde,
Bir amansız takipteyim, gölgeler var peşimde
İnfilak noktasında beynim, beynimde işkenceler
Oysa gülüm kaç zaman önce bana canandı bu şehir.
Nice canlar gömdük bağrına o canlar ki; yüreğimdir.
Diz boyu kan bu şehir, diz boyu ihanet
Sor da anlatsın sana beni; şu gök kubbe, şu kaldırımlar.
İnkar etse de beni bu şehir, taşında alın terim, toprağında kanım var.
Varsın yeni bir zindan olsun bana, yeni bir tuzak bu şehir.
Direnmek imanda gizli, imansa yüreğimdir.
Yine de gülüm, kurtuluş, kavgalarda kuşanmaksa silahı
Tut sana uzanan ellerimden, çağıralım kıyamı"
SAY Kİ, YENİ BİR ZİNDAN BANA, YENİ BİR TUZAK BU ŞEHİR.
ÖLDÜRÜR BENİ BU ŞEHİR...

Süleyman KALAYCI

Hiç yorum yok: